Kuzu Çevirme diğer adıyla Sırık Kebabının tarihçesi aslında oldukça eskilere dayanıyor. Çorum’un Kargı ve Sinop-Boyabat’ta yüzyıllardır geleneksel olarak yapılan, kültürlerin bir parçası haline gelmiş olan Sırık Kebabı köyde, kırda, yaylada herkesin yediği bir lezzetmiş. Sırığa geçirilen etler saatlerce piştiği için adına Sırık kebabı denilmiş. Zamanla dilimizde Kuzu Çevirme olarak yerini almış.
İstanbul’da ise Kuzu Çevirme yiyebileceğiniz doğru adreslerden biri Kuzubeyi.
Kuzubeyi, Tuncay Devrez ve Gökay Oğuz’un bu geleneksel lezzeti şehir hayatına taşıma düşüncesiyle ortaya çıkmış. Tuncay Devrez’in dedelerinden öğrendiği bu meslek işini daha da kolaylaştırmış.
Kuzubeyi’nin lezzet yolculuğu ilk olarak 2006 yılında Bağcılar semtinde Bacanak Kuzu Çevirme olarak başlamış. Kuzubeyi’ni keşfedenlerin hep birilerine ‘Bildiğim küçük ama içi lezzet dolu bir yer var, gel seni bu mekanla tanıştırayım’ demesiyle başlayan bir yolculuk. Bu eşsiz lezzetlerin daha kolay ulaşılabilir hale gelmesi gerektiğini düşünerek kabuk değiştirmeye karar vermişler ve ilk olarak adlarını Kuzubeyi olarak değiştirmişler. Zamanla yerli ve yabancı turistin yoğun ilgisiyle karşılaşınca profesyonelleşme adına Başakşehir’de de bir mekân açmışlar. Başakşehir Organize Sanayi Bölgesinde 500 m2 lik alanda da hizmet veriyor.
Kuzubeyi’nden içeri girer girmez sol tarafta kuzu çevirmelerin olduğu bir vitrinle karşılaşıyorsunuz. Kuzuların biri geliyor biri gidiyor. Kuzular odun ateşinde ağır ağır pişiyor. Kuzulardan akan yağlar ise bir tepside toplanarak servis esnasında kuzu etinin üstüne dökülüyor. Kuzuların olduğu alan sık sık temizliği yapılıyor. Temiz aile işletmelerinin olması beni çok mutlu etti.
Toplumumuzda kuzu eti kokar şeklinde bir ön yargı var. Kuzu eti kokar diye bu güzel lezzetten mahrum kalanlar oluyor. Oysa ki her yemekte olduğu gibi bu işin de püf noktaları var. Mesela; etin geldiği yöre ve yaşı. Kuzubeyi’nde etler İç Anadolu bölgesinin Karadeniz taraflarında yakın yerleri ile Balıkesir yöresinden geliyor. Kokmasın diye özellikle Karadeniz kıvırcığı tercih ediliyor. Mevsimine göre oğlak seçtikleri de oluyor. Ayrıca ürünler mümkün olduğunca Kargı’da bulunan çiftliklerinden geliyor. Coğrafi işaret almış Kargı tulumundan pirince; tereyağı ve mevsiminde domates, patlıcan, ayva ve kabak tatlısına kadar her ürün Çorum-Kargı’dan temin ediliyor.
Kuzubeyi’nde her şey özenle hazırlanıyor. Etler herhangi bir marinasyon aşamasından geçirilmiyor. Eti yağlı, yağsız, kemikli ya da kemiksiz olarak tercih edebiliyorsunuz. Yanında gelen yöresel iç pilav oldukça lezzetli. Kuzubeyi’nde Caciki, Tarhunlu Ezme, Humus, Mütebel, Ispanak Tarator gibi mezeler bulunuyor. Mezeler taze ürünlerle hazırlandığı için lezzete de yansıyor.
Etin yumuşaklığı ve en önemlisi yoğun kokusunun olmaması benim hoşuma gitti. Lezzetler de olduğu gibi sunumda da oldukça başarılı bir mekan.
Kuzubeyi’nin ortamı da oldukça ferah. Çalışanları ilgili ve güler yüzlü. Açık ve kapalı otoparkı, çocuklar için oyun parkı bulunuyor. Servis de hızlı.
Kuzubeyi, hem lezzet hem de hizmet konusunda memnun kaldığım bir mekan oldu. Her zaman işinde iyi olan kazanır. Bu böyledir.
Adres:
Ziya Gökalp Mahallesi, Atatürk Bulvarı No:63. Başakşehir/İstanbul
Büşra Kahveci Rodoplu