Tüm dünyayı etkileyen Korona virüs salgını, karantina ve sokağa çıkma yasakları ilişkileri de etkiliyor. Sosyal izolasyon döneminde birbirleri belki hiç olmadığı kadar beraber zaman geçiren çiftler sorunlarını aşamazsa durum boşanmaya kadar gidebiliyor. Uzmanlar çiftlere aynı evin içinde dahi olsa ayrı ayrı vakit geçirmeyi tavsiye etse de sürecin uzaması ve maruz kalınan kötü haberler yüzünden sarsılan psikoloji tartışmaya ve kavgalara sebep oluyor.
Öncelikle unutulmaması gereken şey her ilişkide tartışma muhakkak olacaktır. Ancak tartışmayı kavgaya ve daha yıkıcı bir hale döndürmemek için çiftlerin özellikle bu dönemde çok daha hassas olması ve tartışma sanatını bilmesi çok önemli…
Tartışmak aslında ilişkiler için çok verimli, öyle ki hiç tartışmanın olmadığı ilişkilerde muhakkak büyük bir yıkım ve sorunların üzerini kapatmak gibi bir alışkanlık vardır ki bu ileride ciddi sorunlara ve hatta genellikle ayrılmaya neden olur. İnsanın, yapı olarak bazen kendiyle bile tartışma halinde, kendi yaptığını dahi eleştirirken başka birine karşı sürekli toleranslı davranması beklenemez. Öyleyse tartışmalar illaki olacak ama bu tartışmaların sonucunda oluşan fikir ayrılıklarının çözüme kavuşması iç huzuru dolayısıyla da birlikte olmanın huzurunu da arttıracaktır. Yeter ki tartışma, kavgaya çevirmeden, çözüm odaklı olsun sonucu sizi daha güçlü kılacaktır.
Tartışma sanatı
Öncelik her zaman doğru iletişim. Karşılacağımız her durumda doğru iletişim kurmak son derece önemli. Bu biraz da eskilerin ilmi siyaset dediği mevzu, yani doğru zamanda doğru şeyi söylemek bunu yaparken de kırıcı olmamak gerek. Özellikle ilişkilerde prensip olarak kabul edilmesi gereken yazılmamış kurallar olmalı ve bu kurallara uyulmaya gayret gösterilmeli. Herhangi bir konuda fikir ayrılığına düşüldüğünde de tartışma kaçınılmazsa bu tartışma çözüm için yapılmalı.
İlk olarak tartışmanın zamanını doğru seçmek son derece hayati. Özellikle pandemi dolayısıyla gergin olunan bu dönemde partneriniz bir şeye odaklanmışken, haber izlerken veya bir şey okurken onu rahatsız ederek şu meseleyi konuşalım demek son derece sıkıntılı bir hal doğuracaktır. Meseleleri uygun zamanda ve çözüm için tartışmalı fikir birliği olmasa dahi anlaşmaya çalışmalısınız.
Eğer tartışma sırasında gerilim arttığını ve öfkeyle hareket edildiğini hissederseniz mutlaka karşınızdakini sinirlendirmeden ve sakince hareket ederek ara vermeli ve bunu örneğin telefonum çalıyor ve benzeri gibi bir şekilde yapmalısınız. Böylece kavgaya doğru giden bir tartışmayı daha oraya varmadan bitirebilirsiniz.
Unutmayın tartışmayı ego kasmak, ben haklıyım demek için değil çözüm için yapıyorsunuz. Sakın ama ben haklıyım moduna girmeyin, akıl veya nasihat vermeye daha kötüsü had bildirmeye kalkmayın. Huzurun ben yerine bizde olduğunu unutmayın. Karşınızdaki yüzde yüz haksız bile olsa ve çok kızgın dahi olsanız cümlelerinizle onu kırmaktan korkun hem aklınızdan çıkarmayın o bir şapşallıkta yapsa siz onu seviyorsunuz.
Tartışmada genelleme yapmayın. Bir an kızgınlıkla sen zaten hep böylesin gibi sözler söylemeyin. Başkaları ile ilişkinizi kıyas etmeyin. Sorunun çözümüne odaklanın, fark etmeden yeni sorunlar çıkarmayın.
Son söylenecek sözü başta söylemeyin. Ne olursa olsun gerçekten ayrılmak istemediğiniz birine böyle yaparsan ben yokum, bitiririz olur biter gibi ayrılık tehditleri savurmayın, küfür ve aşağılamaktan gibi bir yanlışa düşmeyin. Aranızdaki samimiyeti bitirecek cümleler kurmayın.
Unutmayın küfürün, tehditlerin, kıyaslamaların ve genellemelerin olduğu bir tartışma sonucunda uzlaşma sağlansa dahi söylenen cümlelerin açtığı yara kolay kolay kapanmayacaktır. İlişkilerde sevgide özgürlük, saygıda mecburiyet vardır ve mecburiyet olmasına rağmen saygı bitmeye başlamışsa sevgi de kalmayacaktır.