Türk tiyatrosu geçmişten günümüze binlerce oyun sahneye koydu. Hepimizin bildiği Hacivat-Karagöz orta oyunundan, çeşitli kuklalara, Tanzimat dönemi özel tiyatrolarından, Cumhuriyetimizle başlayan büyük gelişime ve yakın dönemin unutulmaz eserlerine tiyatromuz gelişmeye devam ediyor.
New İstanbul dergisi olarak bu sayımızda yakın tarihimizde unutulmazlar arasında yer alan 10 kült esere bir bakalım istedik…
Hisseli Harikalar Kumpanyası
İlk kez 3 Mart 1980’de, İstanbul Şan Sineması’nda sahnelenen müzikal, Türkiye’nin birçok yerinde 600’den fazla sahnelendi. Haldun Dormen’in Türk tiyatrosuna kattığı en güzel müzikallerden biri olan Hisseli Harikalar Kumpanyası’nın İlk versiyonunda Nevra Serezli, Erol Evgin, Adile Naşit, Ayşen Gruda, İlyas Salman, Mehmet Ali Erbil, Belkıs Dilligil, Asuman Arsan, Kartal Kaan ve Turgut Boralı gibi usta oyuncular yer almıştır. Haldun Dormen’in yazdığı ve Egemen Bostancı ile yönettiği müzikalin şarkı sözleri Çiğdem Talu’ya, besteleri Melih Kibar’a müzik yönetimi ise Esin Engin’e aittir. New York’taki Beacon Tiyatrosu’nda sergilenerek Broadway’de sahnelenmiş Türkiye’den ilk müzikal olmuştur.
Lüküs Hayat
Tiyatro tarihinin klasikleşen ve sevilen eserlerinden “Lüküs Hayat” Ekrem Reşit Rey’in 1933’te kaleme aldığı ki bu eserin Nazım Hikmet tarafından yazıldığı ve o sırada hapiste olmasından dolayı Ekrem Reşit Rey’in imzasını taşıdığı da söylenir. Yine bir başka söylenti de oyunda yer alan bazı şarkı sözlerinin Nazım Hikmet tarafından yazıldığıdır. Bazı muammaların hala çözülemediği ancak adını tarihe yazdıran eserin bestelerini Cemal Reşit Rey yapmıştır. İlk kez Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamalarında sahnelenen oyunun en ses getiren versiyonu ise Haldun Dormen tarafından sahneye konulan ve Zihni Göktay’ın başroldeki Rıza’yı canlandırdığı versiyondur.
Cibali Karakolu
Cibali Karakolu 1951 yılında Muammer Karaca’nın kurduğu Muammer Karaca Tiyatrosu’nın açılış oyunu olarak oynandıktan sonra Türkiye’nin en uzun süre afişte kalan oyunu oldu. 1966 yılında filmi de yapıldı. 1980’li ve 1990’lı yıllarda Nejat Uygur tarafından tekrar sahneye konan oyun hali hazırda varlığını koruyan pek çok gerçeğe ışık tutarak geçmişten günümüzü yansıtan eleştirel bir ayna olmayı başarıyor. Öğrenilmiş kadın erkek ilişkileri başta olmak üzere, paranın ilişkilerdeki etkisi, çeşitli kurumlardaki eksikliklerin neden olduğu yetersizlik, toplumsal ve politik yaşama dair eleştirilerle biçimlenen oyun, güldürmek kadar yeniden cevaplanması gereken pek çok soruyu da beraberinde getirmektedir.
Yedi Kocalı Hürmüz
Türk mizahının önemli isimlerinden Sadık Şendil tarafından yazılmış eserden senaryolaştırılan seyirlik bir oyundur. Defalarca sahnelenmiş, beyaz perdeye aktarılmıştır. Yıllarca tiyatrolarda sahnelenmiş olan oyun, günümüzde de güncellenerek sahnelenmiştir. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Şehir Tiyatroları‘nda ve özel tiyatrolarda gösterime giren oyun, yer yer Moliere komedilerini andırmakta olup, geleneksel orta oyunu tekniğiyle işlenmiştir. İki perdeden oluşan ve iki saat 45 dakika süren oyun, kişilerin ve olayların gülünç, eğlendirici yönlerini ön plana çıkarır.
Kanlı Nigar
Yine mizahımızın güçlü kalemi Sadık Şendil’in bir diğer unutulmaz eseri olan Kanlı Nigar geleneksel Türk Tiyatrosundan izler barındırır. İlk sahnelendiğinde başrollerini usta oyuncular Münir Özkul ve Altan Karındaş yer almıştır. Nigar’ın yeni taşındığı mahallede genelev açmasını ve peşi sıra gelen komik olayları anlatan oyun özel tiyatrolar tarafından günümüzde de sahnelenmektedir. Türk tiyatrosundaki güldürü geleneğinin en önemli nişanesi sayılan Kel Hasan Efendi Kavuğu’nu, usta oyuncu İsmail Dümbüllü Kanlı Nigar oyunuyla Münir Özkul’a devretmiştir.
Keşanlı Ali Destanı
Haldun Taner’in klasiklerinden biri, Türk Tiyatrosunun unutulmaz eserlerinden olan Keşanlı Ali Destanı ilk kez 31 Mart 1964 tarihinde Gülriz Sururi-Engin Cezzar tiyatrosunda sahnelendi. 1970 yılına gelinceye kadar Türkiye’nin büyük kentlerinde toplam 493 kez sahnelenen eser, aradan yıllar geçmesine rağmen Türk tiyatrosunun temel taşlarından olma özelliğini yitirmedi. Oyunun TRT için çekilen dizi ve sinema filmi uyarlamalarının yönetmenliğini Genco Erkal üstlendi. Yalnızca yurt içinde değil, yurt dışında da büyük ses getiren oyun, Sineklidağ’da yaşayan Keşanlı Ali’nin aklı ve kalbi arasında yaşadığı gelgitleri anlatıyor.
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Aziz Nesin’in 1977 yılında yayınlanan aynı adlı romanından tiyatroya uyarlanan eser, Yaşar Yaşamaz adlı şahsın devlet kayıtlarında ölü görünmesi nedeniyle başından geçen trajikomik olayları anlatıyor. Defalarca sahnelenen ve beyaz perdeye aktarılan eser 1989-1990 ve 1993-1998 sezonlarında Kenan Işık; 1999-2000 döneminden 2011’e dek birkaç kez dönüşümlü olarak Ali Düşenkalkar ve Ali Sürmeli tarafından da sahnelenmiştir.
Vatan Yahut Silistre
Namık Kemal deyince akla ilk gelen eser olan Vatan Yahut Silistre, 1872 yılında kaleme alındı. Namık Kemal’in ilk tiyatro yapıtı olan eser, Türk edebiyatı’nda romantik tiyatronun ilk tipik örneklerindendir. Yazarın en fazla tartışma ve eleştiriye maruz kalmış piyesi budur ancak onun kişiliğinin sembolü olmuş ve adı ile birlikte anılmıştır. Eserin ilk sahnelenmesinden sonra izleyicilerin heyecana gelerek başlattıkları gösteri ve olaylar; yazarın tutuklanarak Mağusa’ya sürülmesine sebep olmuştur. Kahramanlığın ve vatanseverliğin işlendiği oyun, İslam Bey ile onun peşinden Silistre’ye giden Zekiye adlı genç kızın aşkı etrafında gelişir.