Kültür - Sanat

Şiirler Yazdıran Kadınlar

Kızılay Web Banner 950X100

Şairler mi adamı aşık yapar, yoksa aşklar mı adamı şair yapar bilinmez ama Türk edebiyatının usta şairlerine ve efsane olan şiirlere ilham kaynağı olmuş 6 kadını, onlara şiirlerini ithaf eden şairlerimizi ve yazdıkları meşhur dizeleri hatırlayalım…

Piraye – Nazım Hikmet

Nazım Hikmet tam anlamıyla bir aşk insanı ve uğruna şiirler yazdığı pek çok kadın var lakin en uzun sürelisi ve Nazım bu ilişkinin büyük kısmını hapiste geçirdiği için belki en çilelisi Piraye ile olanı..

Piraye için Yazılmış:

Saat 21-22 Şiirleri

Ne güzel şey hatırlamak seni: 
ölüm ve zafer haberleri içinden, 
hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken…

Ne güzel şey hatırlamak seni: 
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin 
ve saçlarında 
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının… 
İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti… 
Parmakların ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının, 
güneşli bir rahatlık 
ve etin daveti: kıpkızıl çizgilerle bölünmüş 
sıcak koyu bir karanlık…

Muazzez Akkaya – Sezai Karakoç

Türk edebiyatının yaşayan efsanesi Sezai Karakoç’un Mülkiye’de okurken aşık olduğu kadına yazdığı şiirin kıtalarının ilk harflerini birleştirdiğinizde “Muazzez Akkayam” ismi okunuyor. Aşkına bir türlü açılamayan usta şairimiz ona şiir yoluyla seslenmiş ve son dönem Türk şiirinin belki de aşkı en güzel anlatan şiirlerinden birini yazmıştır.

Mona Roza

Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadi kirik kus merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller

Ulur aya karsi kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavsanlar daga
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yagmur igri igri düser topraga
Ulur aya karsi kirli çakallar

Tomris Uyar – Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever

Tomris Uyar kendisine şiir yazılan kadınların galiba en şanslısıdır. Kocası Turgut Uyar, tutkulu bir aşk yaşadığı Cemal Süreya ve ona olan ilgisi ve hayranlığını saklamayan arkadaşı ve belki de platonik aşığı Edip Cansever, yani şiirimizin 3 büyük ismi de satırlarında kendisine seslenmiştir.

Bir Bozuk Saattir Yüreğim Hep Sende Durur / Turgut Uyar

Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur
Ne var ki ıslanır gider coşkunluğum durmadan
Durmadan
Dağ biraz daha benden deniz her zaman senden
Hiçbir dileğimiz yok şimdilik tarihten coğrafyadan

Kimselere benzemesin isterim seni övdüğüm
Seni övdüğüm zaman
Güzel bir çingene yalnız başına dolaşmalı kırlarda
Seni övdüğüm zaman

Sayım / Cemal Süreya

Ayışığında oturduk
Bileğinden öptüm seni
Sonra ayakta öptüm
Dudağından öptüm seni
Kapı aralığında öptüm
Soluğundan öptüm seni
Bahçede çocuklar vardı
Çocuğundan öptüm seni

Bir Bozuk Saattir Yüreğim Hep Sende Durur / Turgut Uyar

Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur
Ne var ki ıslanır gider coşkunluğum durmadan
Durmadan
Dağ biraz daha benden deniz her zaman senden
Hiçbir dileğimiz yok şimdilik tarihten coğrafyadan

Kimselere benzemesin isterim seni övdüğüm
Seni övdüğüm zaman
Güzel bir çingene yalnız başına dolaşmalı kırlarda
Seni övdüğüm zaman

Mevhibe Beyat – Özdemir Asaf

Mevhibe Beyat ismini duymadıysanız bile şiirle az da olsa ilgiliyseniz Lavinia’yı mutlaka duymuşsunuzdur. Güzel Sanatlar Akademisi’nde okuyan ve güzelliğiyle dillere destan olan Mevhine Hanım’a duyduğu karşılıksız aşk usta şaire bu dizeleri yazdırmıştır. 

Lavinia

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun, ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme, lavinia
Adını gizleyeceğim.
Sen de bilme, lavinia.

Maria Missakian – Attila İlhan

Edebiyatımızın usta kalemi Attila İlhan bir Paris seyahati sırasında tanıştığı ve aşık olduğu Maria Missakian’ı Türkiye’ye gelmeye ikna edememiş, uzun bir süre mektuplarla devam eden aşkının daha sonraları mutsuz bir evlilik sonucu alkolik bir kadın olduğunu öğrenince yıkılmıştır.

Maria Missakian

Yüksek kaldırımda bir akşam
Maria Missakian’ı düşündüm
Eğer kendimi bıraksam
Yağmur olabilirdim yağardım

Kasım’da bir çınar olurdum
Yaprak yaprak dökülürdüm
Kalbimi sıkı tutmasam

Döküp saçıp boşaltsam
İçimde yükselen şiiri
Kaldırımlara döküp harcasam
Gözleri balıkçıl gözleri
Dudaklarında tutup rüzgârı
Maria Missakian adında biri
Gelse göğsüne kapansam

Mihriban – Abdurrahim Karakoç

Usta şair Abdurrahim Karakoç gençliğinde aşık olduğu bir kadına yazdığını söylediği daha sonra bestelenen efsaneleşmiş şiir Mihriban… Büyük bir aşkın arkasından edilmiş en güzel sözlerdi Mihriban’ın sözleri ve “Saf ve temiz bir aşktı” diye açıklıyordu usta şair Mihriban’ın hikayesini. Karakoç, “O aşk, masum bir aşktı. Güzel bir aşktı. Bırakalım öyle kalsın. Ne adı Mihriban, ne saçları sarı…” demişti…

Mihriban

Sarı saçlarına deli gönlümü 
Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban 
Ayrılıktan zor belleme ölümü 
Görmeyince sezilmiyor Mihriban 

Yar, deyince kalem elden düşüyor 
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor 
Lambada titreyen alev üşüyor 
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban

Kızılay Web Banner 950X100