DergidenMagazinRöportaj

Bir Kere Çok Güzel Bir Aşk Yaşadım…

Kızılay Web Banner 950X100

KALBİM HEP AÇIK AMA RAFTA…
“Bu Albümün Önüne Hiç Bir Şeyi Geçirmeyeceğim…”


-Mest of albümünüzü fikir kimden nasıl çıktı anlatır mısınız?
“Fikir babası Özgür Aras, fikir anası da, babası da hepsi Özgür’den çıktı. Ben daha ‘Sabıka kaydı’ albümünden klip çekmek istiyordum. Arada ‘Meftun’ diye single çıkardım. Elimde de aslında 4-5 tane yeni şarkı var. Ama Özgür böyle bir şey yapalım dedi senin sesinde 90’lar tınısı var dedi ve çıkardık. ‘Kaçın Kurası’nı Sezen Aksu bu İrem’e çok yakışır dedi. Sosyal medyadan sorduk İrem Derici’nin sesinden hangi Sezen Aksu şarkısı yakışır diye ‘gidiyorum’ çıktı. ‘Yok dostum zor dostum’ Mine Koşan söylüyordu, ‘Beni sana hasettin’ Alper Atakan seçti sen bunu yana yana söylersin dedi. Hakikatten yanarak söyledim. ‘Kurşun adres sormaz ki’, albüme illa Kenan Doğulu şarkısı koymak istedim. Kenan, ‘rütbeni bilcen’ oku dedi yakın geçmiş oluyor dedim. İçine sinmezse söylemem ben slowlarından istiyorum dedim. ‘Kurşun Adres Sormaz’ ı kimseye vermedim dedi içine sinmezse çıkartırız dedim. Bayıldı. Burhan Çaçan şarkısı var ‘aşkımız olay olacak’. Benim çocukluğumun şarkısıdır. Bütün kuzenler bu şarkıyı söylerdik. Burhan abinin şivesiyle söylerdik. Bu albüm kısaca benim için inanılmaz birşey. Yok dostum zor dostumu yeni nesil için yepyeni bir şarkı. Sibel Alaş, ‘Bende hüküm sür’ var. Diyarbakır’da okuttuğu iki çocuk varmış onlara destek ol başka hiç birşey istemiyorum dedi. Şarkıyı dinledi benden iyi okumuşsun dedi. Bütün şarkılar söyleyeni ile bütünleşmiş şarkılar büyük bir yükün altına girdim. Ben büyük bir ses değilim evet güzel bir tınıyım (gülüyor) babam risk almadan başarıya ulaşamazsın diye büyüttü. Heyecandan öleceğim. İlk dijitale indi oturup ağladım. Ajlan tabi albümün duygusu. 20 yıl önce Ajlan vefat ettiğinde ben 13 yaşındaydım. Özgür’ün kanayan yarasıdır. Ve hep bana anlatır çok ortak yönlerimiz varmış. Dev bir sesti. Böyle bir şey yapalım mı dedi. Resmi var kartonette. Biraz albüm isminde sıkıntı yaşadık. Ben sürpriz yapacaktım. Grup Gündoğarken’e mest of yazın çıkar karşınıza. Onlar biraz bana kızdılar ama sonra tatlıya bağlandı. Bende şapşallık yaptım bunlar senin büyüklerin izin almalıydım.

-90’lar sizce niye farklı?

“Sosyal medya farkı diyelim. Teknoloji yoktu sokakta oynardık ben kaset almaya para biriktirirdim. Şimdi herkes bilirkişi. Herkes müzikten anlıyor gibi çıkıyor olmamış diyor. Duygu yoğunluğu diye şu an öyle bir şey yok. Fast food kültürü tamamen hayatımızın içinde. Sosyoloji mezunuyum ya fast food hayatımızda maalesef. Şarkıda da ruh bekleme. Şimdi rap furyası var mesela. Ben çok severim ayrıca ama 1-2 işim şarkısı güzel diye herkes rap yapıyor. Ben mesela ekipten biri süper olmuş dediğinde inanmıyorum. Stockholm sendromu şuan diyorum. O yüzden işimin içinde olmayan insanlara dinletmeyi tercih ediyorum şarkılarımı. 

-Biliyorsun ki 90’lar şarkılarının yüzden ‘90’ı ilk yorumcusuyla kucaklaşmış başka yorumcudan kolay kolay kabul görmeyecek şarkılar. İrem Derici kendi ruhunu mu üfleyecek o şarkılara?

Çok doğru bir tespit o yüzden bana yakışmayacak hiçbir şarkıyı almadık repertuara. Yani yelpaze çok geniş, Sezen Aksu da söyledim Kenan Doğulu da Burhan Çaçan da. En büyük riski de yaptığımız bir anketle aldık aslında. Sosyal medyada sorduk, İrem Derici’den hangi Sezen Aksu bestesini dinlemek isterdiniz diye, en çok yazılan şarkı Gidiyorum oldu. Tamam dedim istiyorlarsa okuyacağım tabii ki. Ama inanın en zoru da Gidiyorum oldu. Hem de okuma günü bi’ kas zedelenmesi yaşıyordum. Şarkının duygusu, canımın acısı derken bildiğin ağlayarak okudum. Hepsini de sahibine gönderip onayını aldım, çok büyük emanetler çünkü, hıyanet edilemez!

-90’lar’da popüler olan şarkıcılar arasında senin için en favori hangisi?

Hepsi birbirinden kıymetli tabii ki ama vefatından önce hem tanıma şansım hem de düet yapma şansım olduğu için benim vazgeçilmezim Harun Kolçak’tır. Gir Kanıma benim 3-4 yaşlarımda en sevdiğim şarkıymış, annem hep anlatırdı. İğrenç yaramaz bir çocukmuşum ve ne hikmetse zırlamam sadece radyoda Gir Kanıma çalmaya başladığında durup ve dans etmeye başlarmışım. 2015’te İskender Paydaş’tan gelen bir telefonla ailecek şok olduk. Harun Kolçak Çeyrek Asır albümünde Harun’la düet yapmam isteniyordu. Ben de şakasına “Gir Kanıma olmazsa başka şarkı söylemem!” dedim. Sen İskender bunu ciddiye al, ara Harun’u de ki bu manyak böyle böyle dedi. “Severim delileri, gelsin okusun, yakışırsa söyleriz” demiş Harun da. Bir hafta sonra hayatıma o mükemmel adam girdi ve dost olduk. Son çektiği klip de Gir Kanıma oldu. O kadar yorgundu ve hastaydı ki o gün… Ama kayıt dendiği anda cin gibi oluverdi, enerji doldu. Çok özlüyorum onu, hala konserlerimde Gir Kanıma söylerken ağladığım oluyor.

-90’lar konseptli MestOf albümünün okumalarını albümün aranjörlüğünü üstlenen Mustafa Ceceli’nin stüdyosunda gerçekleştirdin. Genelde Ceceli’yi tercih ediyorsun geçmiş çalışmalarına baktığımızda müzikal anlamda kimyalarınız tutuyor olmalı…

4 tanesi Mustafa’nın düzenlemesi, 4 tanesi de Alper Atakan’ın düzenlemesi. İki stüdyoya dağıldım bu süreçte. Hep derim ki 2.5 arkadaşım var biri de Mustafa. Ben kolay kolay kimseyle dost olabilen biri değilim. 1992’den beri en yakın dostlarım en aynı oldu. Yıllar sonra ilk röportajımı yapan gazeteci Serhat Tekin ve ünlü olmadan hayranı olduğum Mustafa Ceceli girdi hayatıma dost olarak. Mustafa tanıdığım en iyi, yetenekli ve eğlenceli insan. Gözüm kapalı canımı veririm onun için. 

-İrem Derici doksanlarda çıkış yapmış bir sanatçı olsaydı o yıllardaki hangi albüm ona ait olurdu?


Hangisi ait olurdu bilemem ama hangisi bana ait olsun isterdin diye sorarsan gözüm kapalı vereceğim cevap Levent Yüksel – Medcezir olur. Dünya tarihinde yoktur herhalde bir kişinin bir albümündeki tüm şarkıları birbirinden hit olsun ve o albümü ilk albümü olsun. Hatta Levent Yüksel bir röportajında demişti ki “Ben de bilmiyordum ilk albümümden Best Of yapmış olduğumu” 🙂

-Herkes single yapıyor… Albüm büyük bir prodüksiyon oluyor… Kaç para harcadınız?
“Sabıka kaydı albümünde klip falan derken 1,5 milyon oldu. 200 bin TL’ye niye klip çekiyorsun otur oturduğun yerde diyenler var. Ondan sonra kira günü geldiğinde çenem titremeye başlıyor (gülüyor) Halen evim yok. İki tane arabam var. Bir tanesini satarım çekerim klip diyorum. Ben bu kafadayım. Çocuğum mu var. Olduğu zaman düşünürüz. Annemin evi var. Gider ona çökerim. Zaten hayatım konserler yüzünden otellerde geçiyor. Ne yapacağım. Ben ne istiyorum bilir musunuz? Olursam torun torba sahibi “anneanneme bak be 2000’lere imza attı. Şu klibe bak’ desinler istiyorum. Yoksa bende bilirim beyaz fonda klip çekmeyi. 

-Çok çılgın bir insansınız ancak tam tersi derinlerde yaşayan bir yönünüz de var?
“Kimse bize bir ev bırakmadı. Allah korusun annem babam hayatta ama onlardan hiç beklentim yok. Nasıl babam 16 yaşında babasının ölümünden sonra Sinop’tan, İstanbul’a gelip tırnaklarıyla buraya geldiyse bence herkesin böyle olması lazım. Herkesin annesi babası farklıdır ama benimkiler harika insanlar. Gitgide anneme benziyorum afitap (gülüyor) Sıla’nın ne demek istediğini anladım. Tipimde hareketlerimde anneme benziyor. Çok anaç oldum. O manyaklığım biraz gitti. Anneme kızardım evhamları Yüzünden. Halen arar kapını kilitledin mi, kan testi yaptıralım. diye… Yemek yedin mi? geçen ay 42 bedene çıktım kadın halay çekiyor mutluluktan anne bu seferde obez olacağım diyorum. 

-Hayatında neler değişti?
“Anaçlığım ona benziyor. Ekibime annem gibi davranıyorum. Annem oldum. Bu halimden çok mutluyum bana çok iyi geldi. Sakinlik geldi. Özür dilemeyi öğrendim. Hatamı kabullenmeyi öğrendim. Kendimi biraz teslim etmeyi öğrendim. Çünkü gerçekten yoruldum. 

-Bu törpülenmen de neler etkin oldu?
“En büyük etken hastalığımdı. Hastalıktan sonra ağır psikolojik durum. Doktorun bunu kişilik testinden sonra koyduğu tanı. Sınırlarda yaşıyormuşum. Ya çok mutlu ya da çok mutsuz. O yüzden ilaç kullanıp, terapiye gidiyorum. Ortada hiç bir şey yokken mutsuzum. İşim güzel gidiyor, ailem sağlıklı… Bu mutsuzluk niye çünkü benim beyin dalgalarım bozuk. İlaçlarla düzeliyor. Ne yapayım. Ben ne kadar 32 yaşıma gelsem de 12’den ileri gitmiyorum. Ben ne yapsam kabahat. Gündem de sürekli olmak. Bir de şimdi primcilik var. Baktılar bu kız susuyor herkes sazı eline aldı o dönem çok kapandım içime. Evden çıkmadım. Her sabah bugün kime yük oldum diye uyanıyordum. Belli dönemler bazı insanlar maalesef magazin figürü oluyor. Dedim ki konuşsunlar ben susayım. Daha flört aşamasındayken basın önüne çıkarsan tabi ki magazin malzemesi olursun. O yüzden içime kapandım. Hayatımda 1 evlilik bir uzun ilişki bir de son dönemde çalkantılı bir ilişki yaşadım. Onun haricinde başka isimlerle hiç bir şey yaşamadım ki. Ondan sonra İrem gönül çelen… O yüzden daha sakin işimde gücümdeyim. Hiç bir şeyin bu albümün önüne geçmesine izin vermeyeceğim. Bir de benim bu dönemlerimde törpülenmem de annem, işim, sahnem çok güç verdi bana. Yoğun bakımdan çıktım, sırtımda yaralar vardı sadece sahnede durabilecek miyim diye Berkay’ın sahnesine çıktım. Sahne benim hayatımdır. Doktorlar asla çıkamazsınız dedi benim oraya çıkmam sizin vereceğiniz ilaçlardan daha etkili dedim ve sahneye çıktım. Ve dostum Serhat bana en büyük destekçim bu hayatta. İyi, kötü gün. Acayip biri hep beni silkeleyen biri oldu hep hayatımda. Benim göremediklerimi, görüpte itiraf edemediklerimi hep söyledi. Birçok krizden o beni çıkarttı. Çünkü anne baba bir yere kadar. 

-Peki yorgunum diyorsun kısacası gönlünü aşka kapattın mı?
“Yok kapatmadım. Aramayacağım. Ben bir kere çok güzel bir aşk yaşadım. İnsan kıyaslıyor, arıyor… Şahıs olarak olmasa da yaşadığı duyguları arıyor ve özlüyor. Ve her şeyi mahvediyor. O yüzden ayaklarım yerden kesilmeden benim ilişki yaşamamam lazım. Ya da flört etmemem lazım. Evlenme değil aşk yaşamak. Evlilik olursa olur olmazsa olmaz. Evlilik güzel bir kurum. Babam der ki kimse boşanmak için evlenmez. 

-Çok zor bir kadın olduğunu söylemiştin bundan dolayı ön yargılı davranabilir mi erkekler?
“Çok zorum. Çok dediğim dedik kafadayım. Bana akıl verilmesini sevmiyorum. En iyisini ben bilirim kafasından dolayı bende insanlarda yıprandı. Artık öyle değilim. Kalbi yorulur mu insanın. Tekrar bir insan tanı. Çok yorucu. Aşk gelirse gelir. Belki bir romantik film gibi olur çarpışırız kitaplarımız yere düşer. (gülüyor) Kalbim hep açık ama rafta. Ben zehir gibi bir şeyim. Hayatıma giren insanların hayatına zehir gibiyim. Kontrol manyağıyım. Çok güzel aşktı yaşadığım onun gibi olacaksa olsun olmayacaksa olmasın. 

-Gerçekten sonsuz aşk diye bir şey var mı?
“Kerem ile Aslı, Romeo- Juliet. Aşk iki yıl süren bir hastalık. Ondan sonrası dostluk saygı sevgi, şefkat. Bir sonra ki cümlesini biliyorsan ama batmıyorsa bu sevgi ilişki gidiyor. 

-Şu an kaç kilosunuz?
“64 kiloyum. 57’ye incem ama. 43 kiloya düşmüştüm yoğun bakımdayken. Ortasını bulmam lazım. Hep aynı kıyafeti giyiyorum. Bir şey almak istemiyorum. 5-6 kilo daha vereceğim. Ben oburum. Yemek yemeği çok seviyorum. Ama ben kendimi ütü masası gibi seviyorum dümdüz. Ama özellikle erkekler sakın kilo verme diye mesajlar atıyorlar. 

-Yeni dövme yaptırdınız mı?
“Şu an 32 tane var. En son nefes al yazsını yaptırdım. Game of Throns şarkısını yaptılar. Onun sözü var. Gerçi vücudumda yer kalmadı. Yaralarımdan yükselirim artık beni hiç bir şey acıtamaz çünkü güç güçtür gibi bir sözü var. Her yaşa bir dövme 90’ana kadar yaşarsak dövme kadın olacağım. 

-Çok konserleriniz varmış çok paralar kazanacakmışsınız?
“Evet çok konser var ama gazetelerin abarttığı gibi değil. ‘Darphane İrem’ diye başlık atmışlar. Geldiği gibi gidiyor. Yarısından fazlası ekibe. Ben bir de gezmeyi seviyorum. Üzerimde 100 TL’den fazla bir şey yok. Marka hiç bir şeyim yoktur. Gezmeye harcıyorum parayı. Gezeyim iki insan tanıyayım. Sırf Miami, İtalyan’ya gideyim alışveriş yapayım değil. Kahire’de, safariye de gittim. Lüksün bulunmadığı ülkelere gittim. Konserlerde gezmek oluyor bana. Bodrum’da Antalya’da zaten konserler var küçük tatil gibi yaparım. 43 kilo iken çektiler bikini ile. Selülit dediler onlar et sarkmasıydı.     

-Estetik olmadınız mı?
“Olmadım rezalet halen. İstemiyorum artık. Artık bunu kabullendim 6 ay kilo alıyorum 6 ay kilo veriyorum. Bu deforme olacak. Sporla toparlayacağım. Daha fazla ameliyatla narkoz almak istemiyorum. Üç burun, göğüs ameliyatları oldum. Artık narkoz vücuduma girsin istemiyorum. Yaptırsam ne olacak bana aşık olacak adam güzelliğim için aşık olmuyor. Zaten o yüzden de olmasın. 

-Dünyayı gezme… İleride farklı projen olabilir mi bununla ilgili olarak?
“Sen günde devri alem mi yazayım (gülüyor) Gezerim, tozarım ve bütün anılar bende ve arkadaşlarımda kalır. 

-Temizlik takıntınız vardı.. Halen devam ediyor mu?

“Hiç bir takıntım kalmadı. Temizlik takıntım halen biraz var. Bir tane çay kaşığı pis olsa uyuyamazdım. Her şey nizamlı olacak. Artık öyle takıntım yok. Bir ay sonra ki konserin valizini hazırlıyordum. Adana valizi Antalya valizi gibi sıralı duruyordu. Böyle hayat mı? olur.

-Hayatla ilgili hedefleriniz var mı?
“Hayatın cılkı çıkmadan ölmek. Hedef değil ama kimseye muhtaç olmadan ölmek. Çünkü kimseye yük olmak istemem. Zaten başarmak istediklerimin çoğunu başardım. Ama tabi işte hedeflerim halen var. Son yıllarda yaşadıklarımdan sonra tek isteğim günüm güzel geçsin. Huzurla geçsin. Birilerine yardım edeyim. Kafamı yastığa koyduğumda birini istemeden üzdün mü şüphesi olmasın kafamda. Güzel konserler vermek isterim. Kendim de yazı, çizmek istiyorum.     

-Merve Özbey, Derya Uluğ, Simge Sağın… Aranızda dostluk var gerçekten dost musunuz?
“Öyleyiz. Herkes ekmeğinin derdinde. Güzel iş yapan herkese ekmek var. Kimse kimsenin konserini çalmıyor. Merve’nin şarkısı güzelse dinleniliyor. Hatta birbirimize fikirler danışırız. Arayı karıştırmak için bazı haberler çıkıyor. Kendim için konuşursam benim için hayatta nefes alan hiç bir canlıyla en ufak bir derdim yok. 

-Korkularınız var mıdır?
“Korkularım hep vardır. Kariyer adına da. Çünkü hep lale devri yaşamıyor insanlar. 7 yıldır piyasadayım ben inanılmaz patlayarak çıktım bir Mirkelam bir bendim herhalde. 100 milyon dinlenmeler. Popülarite alışınca durağanlaşıyor çünkü yeniler geliyor. Bu durağanlığa alışmada bir süreç. Bu duruma da alıştım. Memleket sürekli İrem Derici mi? dinleyecek yani. Benim korkum sadece sahnede gürül gürül söylüyorum günün birinde bunu kaybetmekten korkarım. 

-Sokakta size en çok ne diyorlar?
“Gelip yanağımı sıkıp kilo al diyen oluyordu. Teyzeler öpüyor. Sosyal medya kabadayılarına noldu… Sokak gerçek çünkü… Ailesinden biriymiş gibi davranıyor. Fotoğraf çektirmek isteyen duruyorum saatlerce sürse de.

Kızılay Web Banner 950X100